Okyanus Koleji - Kolej, Özel Okul, Ana okulu, ilkokul, ortaokul, Lise | Bahçeşehir Güzel Sanatlar Lisesi İstanbul Modern Sanat Müzesi' nde
Bahçeşehir Güzel Sanatlar Lisesi İstanbul Modern Sanat Müzesi' nde
  • Paylaş
Resim Sergisine katılan öğrenciler sergideki resimleri dikkatle incelediler.

15 Aralık Perşembe günü Bahçeşehir Güzel Sanatlar Lisesi Resim bölümü ögrenci ve öğretmenleri İstanbul Modern Sanat Müzesi' ndeki sergileri ziyaret ettiler.

Sanatta yaratıcılık temel öğedir. Yaratıcılık yalnız zihinsel bir olgu değildir. Bunun yanında duyular, duygular, imgeleme gücü, yetenekler ve tümünün birbiriyle bütünleşmesi yaratıcılıkta rol oynar. Bu anlamda sanat eğitimi alan gençlerin bu yönlerini geliştirmesi anlamında sergi ziyaretlerini ve gezilerini gerçekleştirmeleri önemlidir.

Öğrencilerin alanları ile ilgili geziler, yaşayarak öğrenmelerini ve bilgilerinin kalıcı olmasını sağlar. Alan gezileri tüm gelişim alanlarını desteklemektedir. Gezilerde gözlem yapma, inceleme, merak duygularını giderme gibi fırsatlar bularak bilişsel gelişimle ilgili kavramları kazanmaktadır. Çevre ile iletişim kurma, arkadaşlarla iş birliği yapma, grupla beraber çalışma, sorumluluğunu yerine getirme ve yaratıcılığın gelişmesi içinde bu tür geziler önemli fırsattır.

Gezi içeriği:

Sanatçı ve Zamanı

İstanbul Modern “Sanatçı ve Zamanı” adlı koleksiyon sergisi ile sanatçıların zaman fikri etrafında birey olarak kendilerini ve çalışmalarını nasıl konumlandırdıklarına odaklanıyor. Sergi, sanatçının zamanı ile toplumun, kültürün, doğanın ve evrenin zamanı arasında kurulan bağa ve hesaplaşmaya dair bir düşünce alanı öneriyor. Geçmişten geleceğe farklı zamanları, belirli ortak temalar çerçevesinde bir araya getiriyor.

Sergi, sanatçıların kendi zamanlarını nasıl deneyimlediklerine, geçmişten gelip geleceğe akan zaman karşısında duydukları endişe ve hayal kırıklıklarına, iç zamanları ile başkalarının zamanları arasında kurdukları derin yakınlıklara işaret ediyor. Aynı zamanda sanat yapıtının, gelip geçicilik ve değişim karşısındaki yerine ve dönüşümüne karşı da bir tartışma zemini sunuyor. Sanat yapıtları hangi zamanların içinden geçerek şimdi, şu an izlediğimiz zamanın parçası olurlar? Başka yapıtlarla kurdukları zamansal ilişkinin anlamı nedir? Sanat yapıtları hangi koşullara direnerek veya parçası olarak gelecek zamana kalırlar?

“Sanatçı ve Zamanı”, Türkiye’nin mihenktaşı düşünür ve edebiyatçılarından Ahmet Hamdi Tanpınar’ın (1901-1962) “ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında” sözlerini de bir çıkış noktası olarak belirliyor. Tanpınar’ın zaman fikri etrafında farklı coğrafyalardan sanatçıların geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki hesaplaşmalarına dair bir görünürlük sunuyor. Soyut sanatın farklı zamanlardaki karşılıklarını, sanat üretiminde malzeme ve atölyenin rolünü, peyzaj ve natürmort geleneğinden bugünün doğa algısına olan dönüşümü, kimlik arayışlarını, yüce ve tinsel olana karşı ilgiyi, varoluş sorgulamalarını, beden politikalarını, feminist yaklaşımları, yeni kent kültürünün dayattığı karmaşık sorunları, savaş, ölüm ve yıkım karşısında verilen mücadeleyi, su kültürü ve bir boğaz kenti olan İstanbul etrafında gelişen hayat hikayelerini ve Anadolu insanını tanıma çabalarını ortak duygular etrafında yan yana getiriyor.

Tanpınar üzerinden sanatçıların zamanlar arası varoluş serüvenlerine dair bir yol haritası sunan sergi, aynı anda farklı zamanları hayal edebildiğimiz bir çağda, Tanpınar’ın görüşlerinin kuşatıcı zenginliğini de hatırlatmak istiyor.

Tepta Aydınlatma 25. yıl sergisi: GÜNDÜZ, IŞIK, GECE

İstanbul Modern, kuruluşundan bu yana aydınlatma sponsorluğunu üstlenen TEPTA Aydınlatma’nın 25. yılı onuruna, İtalyan Konsolosluğu’nun desteğiyle hazırlanan “Gündüz, Işık, Gece” sergisine ev sahipliği yapıyor.

Temsilcisi olduğu tasarım odaklı markalar ile alanında öncü mimar, tasarımcı ve sanatçıları bir araya getiren sergi, Türkiye’de salt ışık alanında düzenlenmesi bakımından bir ilk. Küratörlüğünü Almanya’dan UBL ve Brandi Institute’un kurucu direktörü, ışık tasarımcısı Ulrike Brandi’nin üstlendiği “Gündüz, Işık, Gece”, davetli katılımcılar tarafından özel olarak tasarlanarak üretilen aydınlatma odaklı özgün işlerden, çeşitli yerleştirmeler ve ışık nesnelerinden oluşuyor.

Küratörün farklı saatler ve hava şartları altındaki ışıkları ile değişerek bambaşka duygulara bürünen İstanbul’un atmosferinden esinlenerek oluşturduğu kavramsal çerçeve kapsamında davetli katılımcıların “doğal ışık” kavramına yoğunlaşan işleri izlenebilecek. Sunulan dokuz farklı yerleştirme ile izleyicilerin “doğal ışığı” yeniden düşünerek yorumlamalarına olanak sağlanacak. Brandi, serginin kapsama alanını şöyle özetliyor:

“Doğanın ışığı bizim günlerimize, gecemize yani tüm hayatımıza öncülük eder. Bizi sağlıklı ve mutlu kılar, çevremizi deneyimlememizi sağlar. Farklı atmosferler algılamamıza sebep olur. O halde tasarladığımız yapay ışık alanlarında neden gün ışığından daha çok şey öğrenmeyelim?

Doğal ışığı taklit etmekten değil, ondan ilham almanın peşinde olalım.”

 


Haber
:
Zerrin ŞEN
Editör
:
Fırat TUMBUL
Tarih
:
19 Aralık 2016, Pazartesi 16:06
Okunma
:
1.176 defa okunmuş

  • Paylaş
Yorum Yazın :
Yorumlar :

Henüz yorum yok, ilk yorumu yapmak ister misiniz?

FORMU DOLDURUN
KAYIT VE ÜCRET İÇİN
SİZE HEMEN DÖNELİM

Arama

Kişisel Verilerin Korunması Politikası - Çerez Politikası - Çerez Ayarları