Okyanus Koleji - Kolej, Özel Okul, Ana okulu, ilkokul, ortaokul, Lise | Su'yun Sırrına Dokunmak
Su'yun Sırrına Dokunmak
Su'yun Sırrına Dokunmak

22 Mart Dünya Su Günü


Su... Canlılığın olmazsa olmazı.Tatsız, renksiz, kokusuz bir bileşik.Peki, suyu yalnızca bu tanıma sığdırmak mümkün mü?

Su, canlılığın devamı için hayati bir öneme sahip. En küçük mikroorganizmalardan tutalım da en gelişmiş yapılı canlıya kadar bütün biyolojik yaşam için gereklilik arz ediyor. Su olmadan hayatın var olması mümkün olmayacağı gibi hayata dair dengeler de su üzerine kuruludur. Bu yazdıklarım suyun önemini yeni kavradığımız algısı uyandırmasın sakın. İnsanlık ilk çağlardan beri suyun ne kadar önemli olduğunun farkındaymış zaten. Simya döneminde, kimya bilimi daha gelişmeden evvel, maddenin dört büyük elementten oluştuğuna inanılmış.Hava, su, toprak ve ateş. Bu inanış o kadar uzun süre kabul görmüş ki, insanlık suyun element olduğuna 400 yıl boyunca inanmış, ta ki modern element tanımı yapılana kadar. Hazır kimya bilimine değinmişken, suyun kimyasal yapısından söz etmeden olmaz.

Su, mükemmel bir çözücüdür. Yapısında bulunan hidrojen yanıcı, oksijen yakıcı olmasına rağmen ikisinin birleşimi ile muhteşem bir söndürücü halini alır. Yapısındaki hidrojen bağlarından dolayı ısıtılırken ve soğutulurken, diğer bileşiklere göre, daha fazla enerjiye gereksinim duyar. Ayrıca su molekülü yaklaşık 104,7 derece açılı muhteşem geometrisiyle her maddeyi kendine bağlayabilecek potansiyele sahiptir. Fizik kurallarına göre madde ısıtıldığında genleşip hacmi artarken, soğutulduğunda büzüşerek hacmi azalır. Su bu kurala uymayıp, alışılmışın dışına çıkan ender maddelerden biridir. Su donarken hacmi artar. Bu aykırılık suyun yaşam için gerekliliğini beraberinde getirir.

Suyu bu kadar gizemli ve üzerinde araştırma yapılmaya değer yapan şey ise suyun diğer sıvılar gibi davranmayıp, ilginç olan davranışlarıdır. Su moleküllerinin bu kadar muntazam bir şekilde bir araya gelerek hareket ediyor olması ise ayrı bir merak konusudur. Tüm bunlar, bilim adamlarının su üzerinde çok fazla araştırma yapma ihtiyacını doğuruyor... Birçok bilim adamı hala suyun gizemini çözmeye çalışıyor ve farklı teoriler ortaya atıyor. Fakat hiçbiri suyun gizemini çözmeye yetmiyor. Suyun canlı olduğundan tutun da suyun hafızası olduğuna dair görüşler ortaya atan bilim adamları bile var.

Son zamanlarda ise yaptığı araştırmalarla ses getiren Japon bilim adamı Dr. Masaru Emoto, sözcüklerle suyun yapısını değiştirebilecek güçte olduğumuzu 10.000 e yakın deneysel gözlemle ispat etmeye çalışıyor. Dr. Masaru, nötr suya sözcüklerle bilgi yükleyerek -4 derecede donduruyor ve suyun görüntülerini elekron taramalı mikroskobu ile inceleyerek suyun yüksek  enerjili bir yapıya sahip olduğu sonucuna varıyor.

Her şeyi bir yana bırakıp yapılan bu araştırmaların ışığında, içine bilgimizi, hislerimizi, hayal gücümüzü ve zekamızı da  katarak suyun gizemine beraber dokunmaya ne dersiniz ? Hadi o zaman...

 

Burçin Tenekeci

Kimya Öğretmeni      


  • Paylaş

Lise 1900 1 22 Mart 2017, Çarşamba

E-Bülten Üyeliği
Yorumunuzu Yazınız
Yorumlar
Hasret kismir celik / 23 Mart 2017, Perşembe 20:11
Cok sade su gibi bir anlatim. Tesekkurler hocam
FORMU DOLDURUN
KAYIT VE ÜCRET İÇİN
SİZE HEMEN DÖNELİM

Arama

Kişisel Verilerin Korunması Politikası - Çerez Politikası - Çerez Ayarları