Bir araştırmaya göre Almanlar günlerinin 105 dakikasını yeme ve içmeye ayırıyorlar.

Heyecan yapmayalım daha bize gelmedi sıra. Biz Türkler olarak 162 dakikayla listenin en başındayız. Çok şaşırdık değil mi ? Önünüzde 162 dakika var düşünün, 2.7 saat yapar. Bir insanın 2.7 saat durmadan yiyip içmesi gerçekten ürkütücü gözüküyor. Sadece bu köşeden bakarsak, sırf yiyen bir ‘’biz’’ görüyoruz, değil mi ? Bu süre bize komik gelebilir, korkunç gelebilir veya inandırıcı gelmeyebilir. Bu süreyle övünebiliriz, utanabiliriz, sevinebiliriz de. Şöyle bir gerçeğe hepimiz mutabıkız ki Türk milleti olarak yemesini bilen ve ‘’seven’’ bir milletiz. Devam edelim.. 135 dakika ile Fransa ve 130 dakika ile Yeni Zelanda peşimizden gelmiş. Bu süreyi görünce ne düşündük acaba? ‘’Fransızlara bak hele neredeyse bize yetişmiş’’ mi? ‘’Fransa’dan hiç beklemezdim, hani çok kibar ve kendilerine dikkat eden bir ülkeydi ’’mi ? ‘’Tek yiyici biz değilmişiz, bak Fransa’da bize yetişmiş’’ mi derdik acaba? Veyahut her ne kadar kendi süremizi kabullenmesek de yine listenin başında olmakla gurur mu duyardık? Meksikalılar günde sadece 66 dakikalarını yeme ve içmeye ayırıyorlar ve bu sürenin büyük kısmını et yemekle geçiriyorlar. Ama onlarda yaşıyor biz de. Pekala biz neden bu kadar yiyoruz? Boş vaktimiz mi çok, yemeği mi çok seviyoruz? Yoksa her ikisi mi? Meksikalılar akşam işten çıkıp arkadaşına ‘’Daniel, gel hele de karşılıklı iki dürüm patlatalım’’ diyemeyip o zevkten mahrum nasıl yaşıyorlar acaba ?

Almanlar hayatları boyunca 1094 hayvan mahsulü yiyorlar. Bu sayının 945’i Tavuklardan oluşuyor. Erkekler bayanlara göre daha fazla et yeme oranına sahipmiş. Peki neden? Bayanların beslenmesine dikkat etmesinden mi, yoksa bayanların damak tadına hitap etmemesi mi? Erkeklerin en fazla et yeme oranı günde 70 gramı aşkın oranıyla ‘’Thüringen’’, bayanların ise günde ortalama 35 gramla Brandenburg, Sachsen, Sachsen-Anhalt ve Thüringen şehirleri ön plana çıkmış oluyor. Ortalama 1,5 milyon Alman vejeteryan. Peki bu oranın sebebi ne olabilir? 2005 yılına kadar aslında bu oran bir milyondan daha aşağıdaydı. 2005 yılında Almanya’da çıkan ‘’Gammelfleisch’’ (bozuk et) skandalından sonra bu oran bir anda artış gösterdi. Öyle ki bu skandal 2005 yılında Almanyada ‘’gammelfleisch’’ sözcüğünü yılın sözcüğü olarak ilan etti.

Almanların yaptığı araştırmalar neticesinde bu oranlara ulaştık, ancak bu oranların azlığı ve çokluğu bizi ne kadar ilgilendiriyor, ne kadar önemsenmesi lazım veya diğer milletlerle mukayese neden yapılmalı sorularını size bırakıyorum. Lakin bir Türk olarak diyorum ki: Yemek güzel be kardeşim! ….

Talha KÖSEOĞLU
Lise Öğretmeni