Okuyan mı? Etkinlik ve Proje Yapan mı?

Çok gezen mi bilir yoksa çok okuyan mı? Pek çoğumuzun karşılaştığı bu soru aslında gezip-görmenin önemini vurgulamak için sorulur. Evet, gezip-görmek yeni insanlar ile tanışmak, hem insanın ufkunu açar, hem de gezdiğimiz yerler ve toplumlar hakkında bilgi edinmemizi sağlar. Kitaplardan öğrenilen ile görerek içselleştirilen bilgi arasındaki en önemli fark; yerinde öğrenilen bilginin beyne resmedilmesinden dolayı daha kalıcı olmasıdır. Bu sebepten dolayı giderek artan bir oranda geziler eğitimin ve yıllık plan ve programların içine dâhil edilmektedir. Çok teşvik edilmesine ve eğlenceli bir öğrenme aracı olmasına rağmen yılda çok az sayıda gezi gerçekleştirilir ya da hiç gerçekleştirilmez. Hele yurtdışı geziler dar bütçeli okullar için nerdeyse imkânsızdır ve hayal gibidir.

Aslında, günümüz teknolojisi, parası veya zamanı olmayan insanların bu yerleri sanal olarak gezmesini sağlamanın yanı sıra, farklı ülkelerden insanlar ile değişik sosyal platformlar üzerinden iletişim kurmalarına olanak sağlar. İşte bu yüzden internet kullanımı giderek artmakta olup, bu teknolojinin sınıflarda kullanılması için önemli çalışmalar yapılmaktadır. Bu projelerden en önemlisi AB Komisyonunun maddi olarak desteklediği Erasmus+ projeleridir. Bu projeler kapsamında okullar, AB Komisyonunun sağladığı maddi imkânları kullanarak internet üzerinden ortak olduğu diğer okullara mobiliteler düzenler; bir araya gelen öğrenci ve öğretmenler ortak fikirler üzerinde tartışıp birbirlerinden hem yeni şeyler öğrenir, hem de sosyalleşirler. Fakat bu uygulama artan mali yük ve mobilitelere katılan öğretmenlerin yerlerinin doldurulması ile ilgili ortaya çıkan problemlerden dolayı artık çok revaçta değil. Artık bu uygulamanın yerini eTwinning projeleri almaktadır. Aslında ilk başlarda okulların ortak bulmaları için kurulan bir platform olmasına rağmen, günümüzde eTwinning AB ülkeleri arasındaki okulları birbirine bağlayan bir ağ fonksiyonu görmektedir.

Okulların elektronik ortamda eşleşmesi anlamına gelen eTwining sayesinde hem okuma, hem de gezme eylemleri aynı anda öğrenme aktivitesinin içinde bir arada yer almaktadır. Bu sayede, öğrenilen bilgilerin kalıcı olması sağlanıyor ve edinilen tecrübe-bilgi diğer gruplar ile paylaşılmış oluyor. Ortak amaçlar doğrultusunda kurulan eTwinning ortaklıkları öğrencilerin birbirleri ile etkileşmesini sağlarken, öğretmenlerin edindikleri tecrübeleri paylaşmasına olanak verir. Avrupa’nın farklı ülke ve okullarından öğrenciler, bir yandan, aynı şarkıyı birlikte söylerken, öte yandan da derslerde edindikleri yabancı dil kabiliyetlerini uygulayarak geliştirirler. Twinspace sayesinde öğrenciler faklı ülkeleri gezip, görerek coğrafya ve tarihi bilgilerini de geliştirmiş olurlar. Eğer Fen ve Matematik içerikli bir proje söz konusu ise; farklı milletten ve okuldan öğrenciler birlikte deney yapabilir ve bir problemin çözüm yollarını tartışabilirler.

Eğitim temelli sayısız etkinliğin yapılıp paylaşılabildiği eTwinning projeleri için yabancı dil bilgisi çok önem arz ediyor ama kendi dilimizde de proje yapabiliriz. Yeni platform ve yönetmelikler Türkiye’nin herhangi bir yerindeki, herhangi bir okulla proje yapmamıza imkân sağlıyor. Artık okullar bilgi, imkân ve tecrübelerini birbirleri ile paylaşabilirler. Çünkü eTwinning bu konuda önemli fırsatlar sunuyor. Öğrencileri Londra, Paris ve Erzurum’a götüremiyorsanız; bu şehirleri sınıflarınıza getirebilirsiniz. Bu yüzden de “Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi?” deyişinin yerine artık “Çok okuyan mı bilir, yoksa çok eTwinning yapan mı?” ifadesini kullanmamızın daha doğu olacağı kanaatindeyim. Peki, siz ne dersiniz?

Haluk KARATAŞ

Bargem AB Projeleri Sorumlusu