Yabancı bir dil öğrenmek zaman alan bir süreçtir. Yabancı bir dil öğrenmeye başlamaya karar vermek için bazı nedenler size yardımcı olabilir. Bu nedenleri ; dil öğrenmek kullanışlı olduğu için , ilgi alaka ve ihtiyaç duyulduğu için ya da iletişim sağlayabilmek için, şeklinde sıralayabiliriz. Ama sebebimiz ne olursa olsun bir dili neden öğreniyor olduğunuza dair net bir fikre sahip olmanız çalışmalarınızda sizin motive olmanıza yardımcı olacaktır.
Hepimiz sağlıklı ve uzun ömürlü olmak isteriz. Maalesef artık bunun için daha fazla çaba sarf etmemiz gerekiyor.
Biz Türkleri diğer milletlerden ayıran özellikler iki kaynaktan gelmektedir. Bunlardan birincisi; dilimiz, tarihimiz, dinimiz, gelenek ve göreneklerimizi meydana getiren kültürümüz’dür.
Sosyal medyanın etkili olmadığı bir alan yok,malumunuz. Yaklaşık 10 yıldır hayatımıza girmiş bu mecra ne kadar çok şeyi değiştirdi şöyle bir düşünelim desek etkisinin gerçekten inanılmaz boyutlarda olduğunu görmek mümkün.
Halide Edib birçok eserinde savaş yıllarındaki Türk kadınını temsil etmiştir. Onun temsil ettiği kadın; ayaklarının üzerinde duran ve vatanını her şeyden üstün tutan kadındır.
Atasözleri kim tarafından söylendiği belli olmayan, ağızdan ağıza gezen, öğüt veren, yol gösteren, az sözle çok şey anlatan kültür miraslarımızdır. Deyimler de genellikle gerçek anlamının dışında kullanılan kalıplaşmış söz topluluklarıdır.
Isık Göl’de, bir Türk prensinin mezarından çıkarılan altın elbise… Adı bilinmeyen Türk Tigini, altın zırhından dolayı “ Altın Elbiseli Adam” olarak anılıyor. Onun bir Türk prensi olduğu aynı mezarda bulunan bir kabın üzerindeki yazılardan anlaşılmıştır.
Bilim adamı, profesör, yazar unvanlığına sahip Tanpınar yalnızlığın eşiğinde kalmış bir şair olarak bilinir. Doğu ile Batı ikileminde hem Doğu’nun sözcüklerini hem de Batı’nın kelimelerini bir araya getirip yoğuran ve yoğurduğu bu sözcükleri eserlerinde uygun cümle yapısıyla vurgu yaparak okurlara iletmeye çalışmıştır. Eserlerinde bilgi vermenin yanında edebi ruh dediğimiz insan psikolojisinin ayrıntılarına inmiş ve yalnızlık, ölüm ve hayattan kaçış temalarına vurgu yapmıştır.
‘’Bir çocuğun şımarık yetişmesi için anne ve babasının çelişkiye düşmesi yeter’’ der Prof. Dr. Üstün Dökmen. Bu anlamlı ifadeyi açmakla yazıma başlamak istiyorum.
Okullarda elektrik akımıyla ilgili fizik derslerinde genellikle patates kullanılır. Fakat bugüne kadar kimse patatesi enerji kaynağı olarak incelememiştir. 2010’da Rabinowitch, California Üniversitesi’nden başka bir ekiple birlikte bu fikri denemeye karar vermiştir. Ekip daha fazla enerji üretmek için patatesi dört-beş dilime ayırıp aralarına bakır ve çinko metal tabakaları koyarak bir devre oluşturmuştur.